Page 56 - Gulsa Magazin 6
P. 56
Kısıtlanmış solunum kapasitesi sonucu, yetersiz oksijene sürprizlerle doludur, bazen olumlu, bazen de olumsuzluklarla
maruz kaldığımızda bedenimizde oluşabilecek sorunlar üze- karşılaşmamız her zaman mümkündür. Yaşam dinamik bir ol-
rine birçok araştırmaya rastlayabiliriz. gudur, önemli olan bu değişimleri nasıl karşıladığımız ve nasıl
uyum gösterebildiğimizdir. Örneğin şu an yaklaşık 1 yılı geri-
Yetersiz oksijen, hafif bir yorgunluktan yaşamı tehdit eden de bıraktığımız PANDEMİ sürecinin içerisindeyiz. Bu dönemi
bir hastalığa kadar çok farklı problemlerle sonuçlanabilecek hepimiz kısıtlanarak geçirdik ve çoğumuz için kolay bir süreç
yetersiz biyolojik enerji anlamına gelir. Böyle bir durumda olmadı. Bu günleri sinirli, yakınlarıyla tartışarak, sabırsızlık
yetersiz oksijen ile hastalık arasındaki ilişki güçlü bir şekilde ve korku içerisinde geçirenler olduğu gibi, kendilerine yatı-
kurulmuş demektir. rım yapıp, uzun zamandır ihmal ettikleri hobileriyle ilgilenen
veya kendilerinde var olan ama farkında bile olmadıkları de-
Transformal Nefes ayrıca bizim zihinsel ve duygusal sevi- ğişik yönlerini, yeteneklerini keşfeden büyük bir çoğunluk da
yemiz için de çok güçlü bir çalışmadır. Solunum kapasitemiz vardı. Nefesiniz açık olduğunda olanı kabul edip “Şu an ken-
arttıkça ve bedene bol bol oksijen girmeye başladıkça yaşam dim için olumlu neler yapabilirim?” diyebilmek çok daha ko-
enerjimiz yükselir, stresin neden olduğu düşük enerji kalıpla- lay bir şekilde gerçekleşir. Michael Brown’ın Varoluş Süreci
rı, bilinçaltımızdaki inançlar ve duygusal blokajlar nefesimiz- kitabında bahsettiği gibi ancak açık bir nefesle, olana “tepki”
den aldığımız enerjiyle dönüşmeye başlar. Bunun sonucunda değil “cevap” verebilmek mümkün olabiliyor. Tepkisel oldu-
da zihnimizde açık ve net düşünceler, rahatlık ve huzur his- ğumuzda otomatik pilotta gibi yaşarız, ortada biz yokuzdur,
sederiz. Kalıplar dönüştüğü için artık olumlu hedeflere dönük bizi idare eden düşük frekanslı düşünce ve inanç kalıplarımız
düşünceler hakim olur zihnimize. devreye girmiştir. Bunlar devreye girdiğinde de kişi olum-
suzlukların üzerine daha fazla gitmeye, yaşamla ve herkesle
Tüm bunların sonucunda da “Ruhsal Seviyede” hislerimiz ve
sezgilerimiz güçlenir. Bizi hayatta ilerletecek olayları, dene- daha çok kavga halinde olmaya başlar. Ama nefesimiz açık
yimleri ve kişileri enerji düzeyinde hayatımıza çekmeye baş- olduğunda idareyi gerçek varlığımız ele almıştır. “Nasıl daha
larız. olumlu bir sonuç çıkarırım bu olanlardan?” düşüncesiyle zih-
nimizi KENDİMİZ yönetmeye başlarız. Ve dikkatimizi olumlu-
Bizler insan olarak 3 boyutlu varlıklarız. Beden+Zihin&Duy- ya verdiğimiz için de yaşamımıza bizim için daha çok ilerleme
gu+Ruh boyutlarından oluşuyoruz. Transformal Nefes bi- fırsatları çıkmaya başlar. Bunun için ihtiyacımız olan güç ve
zimle tüm boyutlarımızda çalışan bir sistem- enerji bizim kendi nefesimizde saklıdır aslında. Onu ortaya
dir. Bireylerin bir bütün olarak dengede olması çıkarıp kullanmayı bilmek gerekir sadece. Aslında bunu bil-
miyoruz demek de doğru değil, çünkü bebekken bunu gayet
yaşamla uyum içinde olabilmelerini de sağ-
54 ladığından büyük önem taşır. Çünkü yaşam doğal bir şekilde yapıyorduk. Biz nefes eğitmenleri sadece
sayfa