Page 40 - Gulsa Magazin 6
P. 40

mavisi termal havuz. Havanın soğuğu, rüzgarına inat sıcacık,
                                                              keyfe keyif katacak bir yer. Kenarlarda cilde iyi geldiği rivayet
                                                              edilen silisyum kutuları var. Meraklılar, (ben istisna değildim!)
                                                              beyaz badana boyası gibi bu nesneyi yüzlerine sürünce ortalık-
                                                              ta turkuaz zemin üzeri hayalet, zombi, palyaço görüntülerden
                                                              geçilmez oldu.

                                                              Notlar

                                                              •  İzlanda’ya ait hoş bir efsane var. Buraya ilk gelenler, başka
                                                              geleceklerle bu güzellikleri paylaşmasınlar diye sadece %10’u
                                                              buzullarla kaplı olan ve aslında şaşırtıcı olarak ılıman bir iklimi
                                                              ve sayısız jeotermal kaynakları olan adayı “Iceland = buz ülkesi”
                                                              olarak adlandırmışlar. Bunun aksine, gelenler yollarına devam
                                                              etsinler diye gerçekten buz ülkesi olan az ilerdeki komşu ada-
                                                              nın ismini de “Greenland= yeşil topraklar” koymuşlar ki uzaktan
                                                              yakından yeşille alakası olmayan, buzullarla kaplı bir yer olan
                                                              bu adaya…

                                                              •  BURAYA ÇÖP DÖKMEK YASAKTIR, İzlanda’da bu tabelayı gör-
                                                              mek neredeyse mümkün değildir. Büyük bir olasılıkla İzlandalı-
                                                              lar “çöp dökmek” fiilinin çekimini dahi bilmiyorlardır. En kalaba-
                                                              lık şehir merkezlerinden en tenha yerleşim yerlerine varıncaya
                                                              kadar hiçbir yerde çöp yok, her taraf tertemiz.
          ateşte unutur, su iyicene biter ve sen panikle su eklemeye kal-
          kışırsan “foşşş” diye bir ses çıkar, buharlar dumanlar yükselir   •  Benzer şekilde toz, çamur, çukurlu yol da yok ya da ben rast-
          ya, inanılmaz ama depoyu açıp da benzini doldurmaya kalkışın-  lamadım. Günlerce ki bu günlerin bazılarında sağanak yağmur
          ca tıpkı aynı şeyler oldu.                          vardı araba kullandık. Teslimatta araba ilk günkü haline yakın
                                                              temizlikteydi. Yollarda ne su göllenmelerine ne de çukurlara
          Reykjavik, İzlanda’nın başkenti. İzlanda’nın özeti gibi. Bakımlı,   rastladık, yollar da milli parklar gibi ücretsizdi. Gözümün önün-
          temiz, bol yeşil ve sulak alanlı. İzlanda’nın en büyük ve modern   den paralı, bir şerit tamirat için kapalı olmadan geçme olasılığı
          mimariye sahip kilisesi Hallgrim şehir merkezine yakın bir te-  neredeyse imkansız olan ve tamir sonrası yine su birikintileri
          pede  bulunuyor.  Genel  olarak  tüm  İzlanda’nın  ama  özellikle   ve çukurlarla dolu olan yollarımız geçti, yutkundum…
          başkent Reykjavik’in, (bizde pek olmayan) belirgin olarak adım
          başı rastlanılan mimari estetik ve zerafetini merak, hayranlık,   •  Dillerindeki tutuculuk. Aşağı yukarı tüm dillerde benzer yazı-
          imrenme ve kıskançlık karışımı duygularla izledim.  lan/ okunan bazı kelimeler İzlandaca’ da çok alakasız yazılıyor-
                                                              du – polis = lögrelan ambulans = sjúkrabíl verebileceğim birkaç
          Şehrin ücretsiz sıcak su ihtiyacını karşılayan, esas işlevi su de-  örnek…
          posu olan Perlan’ı da öyle. Şehrin nefis panorama manzarasıy-
          la, kültür-sanat faaliyetlerinin yapıldığı, yeme içme yerleri olan   Tabelalarda tanıdık kelimeler – “karlar”, “konur”. Anlamları ala-
          müthiş bir yapı, harika bir mimari- gündüz ışığından maksimum   kasız ama. Tuvalet kapılarında rastladım bu kelimelere. Erkek-
          faydalanma sağlayan cam kubbeyi destekleyen çelik borular-  ler tuvaletinde “karlar”, kadınlarınkinde ise “konur” yazılıydı.
          da soğuk havalarda ısıtma amaçlı ücretsiz olan sıcak su, sıcak
          havalarda ise soğutma amaçlı (o da ücretsiz olan!) soğuk su   Skyr – bu da tanıdık bir yiyecek, adı tüm dünya dillerinde ben-
          dolaşımı oluyor.                                    zer adlara sahip olmasına karşın İzlandaca’ daki dil muhafaza-
                                                              karlığına uygun olarak, tahmin edilmesi imkansız bir isim almış
          Reykjavik sonrası, kalan son günümüzde havaalanının bulun-  – bildiğimiz yoğurt bu skyr dedikleri. Tipi, süzme yoğurdun ha-
          duğu Reykanes yarımadasının bulunduğu bölgede dolaştım.   fif sulandırılmış hali.
          Yine çarpıcı coğrafyalarla karşılaştım. Kaynayan, fokurdayan
          çamurlar, düzlüklerde tüten dumanlar. Avrupa Amerika yarığı   •  Buna karşılık herkes ama (en azından karşılaştığım) herkes
          burada çok daha net bir şekilde görülüyordu. Sahiller, ufacık   mükemmel İngilizce konuşuyordu. Buna ihtimal veremediğim
          yerleşim yerleriyle, balıkçı kasabalarıyla, deniz fenerleriyle,   için iki kez pot kırdım.
          otlayan koyunlarıyla, serbestçe dolaşan atlarıyla seyretmeye
          doyumsuz manzaralara yol açıyordu.                  •  İlk gafım - Jokulsarlon yüzen buzulları görmek için hem ka-
                                                              rada hem suda giden bir araçla geziliyordu. İşte bu aracın suya
          Yazımın başında İzlanda’daki atraksiyonların iki buçuk madde   girdiğini görmek için bir tepeye tırmanmak gerekiyordu. Genel
                      altında toplanabileceklerini söylemiştim.  olarak zayıf, açık tenli, sarışın olarak gördüğüm İzlandalıların
                                                              aksine yaşlıca, şişman, esmer (bayağı güneşte yanmış gibi) bir
                      Sırada “buçuk” var, “Blue Lagoon” yani. Hava-
                38    alanıyla Reykjavik arasında bir güzel turkuaz   teyze  yanı  başımda  nefes  nefese  tırmanmaya  çalıştı,  yardım


            sayfa
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45